Duruşmalar 16 Aralık 201O’da başlamıştı.

Biz sanıklar, memleketin dört bir yanından, mesaiye gelir gibi geliyorduk Silivri’ye. Hiçbirini  kaçırmıyorduk.

Ailelerimizin çoğu da bizimle birlikte elbette. Tarih; 11 Şubat 2011, günlerden Cuma.

Duruşma biter bitmez eve dönecektim. Balıkesir bileti cebimdeydi.

Bir gün öncesinde, hakim kılıklı fetöcü başkan ömer diken duruşmayı erken bitirmişti. Hatta taleplerimizi iletmek istediğimizde, “herkesin çoluk çocuğu var” demişti.

Ama o gün, akşam saatlerinde görevlijandarmaya “kapıları kapatın” dedi. Ve ara kararı vermek üzere heyetle birlikte salondan ayrıldı.

Bir saat, ikisaat, üç saat. .. Zaman geçiyordu.

Balıkesir bileti cebimdeydi. Saat 21.00 gibi girdiler salona.

Tek tek isimlerimizi okumaya başladı aliefendi peksak.

Hani şu bir türlü “disk” diyemeyen, her seferinde “diks” diyen ve bizigülümseten hakim kılıklıfetöcü. Sonra…

“… Haklarındaki delil durumu, dosyada kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin henüz tam

olarak toplanılmamış oluşu, sanıkların konumları itibarıyla delillere etki yapma ihtimalinin olması. ..”

Hani şu bir türlü “disk” diyemeyen, her seferinde “diks” diyen ve bizigülümseten hakim kılıklı fetöcü. Sonra…

“… Haklarındaki delil durumu, dosyada kuvvetlisuç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin henüz tam olarak toplanılmamış oluşu, sanıkların konumları itibarıyla delillere etki yapma ihtimalinin olması …”

Arada avukatlarımızın “hangi delil” soruları, avukat olmadan tutuklama kararı verilemeyeceği itirazları… “… tutuklanmalarına karar verildi.”

Muvazzafı emeklisi, tam 163 general, subay, astsubay…

Görevli jandarmaların  heyet ve ailelerimizle aramıza etten duvar örmeleri.

ömer diken’in “duruşma bitmiştir” diyerek kaçar gibi mahkeme salonundan ayrılması. Hep birden başladığımız Harbiye Marşı.

“Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız, Tufanları gösteren, tarihlerin yadıyız , Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti,

Cehennemler kudursa, ölmez nigahbanıyız.

Ve salondaki yakınlarımızın gözyaşları… Balıkesir bileti cebimdeydi.

Cep telefonuma el konulmadan, kayıtlı tüm numaralara kısa bir veda mesajı çektim. Sonra da evi aradım, özür diledim, gelemeyeceğim için.

Daha önce, 22 Şubat 201O’da ilk göz altına alınıp istanbul’a sevk edildiğimde de endişeliydi eşim.

O zaman da en fazla dört gün sürer, ifademi verir dönerim demiş, ama tam dört ay tutuklu kalmıştım. Son uğurladığında yine korktuğunu söylemiş, ben de endişe etmemesini telkin etmiştim.

Yine tutturamamıştım işte. Balıkesir bileti cebimde  kalmıştı.

Eşyalarımı almam için Balmumcu Jandarma Sosyal Tesislerine getirdiler, muhafaza altında. Hukuk fakültesinde öğrenci olan kızım duymuş, yurttan izin alarak gelmiş, bekliyordu odamda.

Resepsiyondan anahtarı almış ve valizimi toplamıştı.

Tufanları gösteren, tarihlerin yadıyız , Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti,

Cehennemler kudursa, ölmez nigahbanıyız.

Ve salondaki yakınlarımızın gözyaşları… Balıkesir bileti cebimdeydi.

Cep telefonuma el konulmadan, kayıtlı tüm numaralara kısa bir veda mesajı çektim. Sonra da evi aradım, özür diledim, gelemeyeceğim için.

Daha önce, 22 Şubat 201O’da ilk göz altına alınıp istanbul’a sevk edildiğimde de endişeliydi eşim.

O zaman da en fazla dört gün sürer, ifademi verir dönerim demiş, ama tam dört ay tutuklu kalmıştım. Son uğurladığında yine korktuğunu söylemiş, ben de  endişe etmemesini telkin   etmiştim.

Yine tutturamamıştım işte. Balıkesir bileti cebimde kalmıştı.

Eşyalarımı almam için Balmumcu Jandarma Sosyal Tesislerine getirdiler, muhafaza altında. Hukuk fakültesinde öğrenci olan kızım duymuş, yurttan izin alarak gelmiş, bekliyordu odamda. Resepsiyondan anahtarı almış ve valizimi toplamıştı.

O’ndan da özür diledim, ihtiyaç duyduğunda yanında olamayacağım için.

Vedalaştık, gözyaşlar ı içinde bıraktım O’nu da sosyal tesisin bahçesinde, o soğukta. Ve bir kez daha Hasdal yolları.

Sonrasında, Hasdal’a sığamayacak kadar artınca sayımız, önce Hadımköy, sonra da İzmir Şirinyer. Önceki dört ay ile birlikte, toplamda 3 yıl 8 ay 25 günlük zorunlu ikamet.

Balıkesir bileti cebimde kalmıştı.

Şimdi, evrakları karıştırırken bazen çıkıveriyor karşıma. Alıp götürüyor o günlere.

Kayyum rektörü protesto haklarını kullanırken hukuka aykırı olarak göz altına alınan, tutuklanan, hakarete uğrayan üniversite gençliği ve öğretim üyelerine selam olsun.