FETÖ Yargılamalarındaki Adaletsizlikler

Balyoz Davasının duruşma savcısı FETÖ tetikçisi Savaş Kırbaş’ı yargılayan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi sanığı”FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırırken; “Anayasayı ihlal” ve “TBMM’yi ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından ise beraatına karar vermiştir.

Mahkeme vermiş olduğu 12 yıl cezayı, sanığın GEÇMİŞİ ve duruşmalardaki iyi halini gözeterek 10 yıla indirmiştir.

Bu karar kamuoyunun ve FETÖ nün kumpaslarına maruz kalanların vicdanlarını tatmin etmekten uzaktır. FETÖ mensubu Savaş Kırbaş Türk Ordusuna kurulan büyük kumpasın, Balyoz Davasının duruşma savcısıdır. Görevli olduğu sürece sanıkları, sanık yakınlarını ve savunmanları tahrik etmek, onların morallerini ve motivasyonlarını bozmak için makamına yakışmayan her türlü çirkinliği yapmaktan çekinmemiş bir örgüt elemanıdır.

Görevdeyken ve daha sonra, hakkında defalarca yapılan suç duyuruları sonuçsuz kalmış, 15 Temmuz kanlı kalkışmasına kadar hiçbir şey yapılmamıştır. 15 Temmuz sonrasında tutuklanan Savaş Kırbaş kabul edilen az sayıda müştekilerin bütün çabalarına karşın sadece FETÖ örgütüne üye olmak suçlaması ile hazırlanan iddianame ile yargılanmıştır.

Savaş Kırbaş, kamuoyuna yansıdığının aksine, ne Balyoz davasındaki rolü ve eylemlerinden, ne de diğer davalardaki uygulamalarından yargılanmamıştır. FETÖ nün yargıdakiöteki mensupları Ömer Diken, Süleyman Pehlivan, Ekrem Ertuğrul ve diğer birçok savcı ve hâkim gibi sadece örgüt üyeliğinden yargılanmıştır.

Peki, bu hainler FETÖ mensubu olarak hangi kumpasların içinde yer almış ve kimlerin canını yakmış, kimleri özgürlüklerinden alıkoymuşlardır? Bu ortaya çıkmadan gerçek bir yargılama yapılmış, adalet yerini bulmuş sayılabilir mi?

Oysa yargı içinde yuvalanmış olan FETÖ haini sözde savcı ve hâkimlerin 15 Temmuz kanlı darbe girişimine zemin hazırlamaktan; dolayısıyla vatana ihanetten yargılanmaları gerekiyor.

Bu hâkim ve savcıların rol aldıkları Kumpas davalarla Türk Ordusunun kritik noktalarında bulunan askerleri tasfiye edilipyerlerine FETÖ cülerin gelmesi sağlanmış ve 15 Temmuza giden yol ardına kadar açılmıştır.

Bu konuda yaptığımız hukuki girişimler maalesef engelleniyor. Devletin varlık temeli olan hukuk kurumuna saygıyı ve güveni yok eden bu hainlerin korunduğuna ihtimal vermek istemiyoruz. Savcı, hâkim kılığındaki bu şahısların, suç aleti olarak hukuku kullandıklarını hiç kimse gözardı etmemelidir.

Bu yapılanın FETÖ ile mücadeleye hizmet etmediği açıktır.Bu nedenle bütün sorumluluk sahiplerini bir kez daha uyarmayı görev kabul ediyoruz.

Yapılan yargılama ve verilen bu hükümlerle FETÖ cü hainler,işledikleri suçların hesabını vermeden, çok kısa süre içinde serbest kalacaklar ve adalet bir kez daha yerini bulmamış olacaktır.

Bu hainlerin gerçek suçlarından yargılanmalarını ve hak ettikleri cezalara çarptırılmalarını bekliyoruz. Bunun Türk Yargısı için de, bir arınma ve tekrar güven tazeleme sınavı olduğunun altını çiziyoruz.

Saygılarımızla,

K U M P A S D E R

Scroll to Top